Tahnitçilik Sanatı İçin Küçük Bir Kılavuz
Sırtınızla bir olsun bu tüyleri içinize alalım.
‘nazikçe titriyorlar nazikçe yükseliyorlar
ölüler yenidoğan uyanışındalar
tahrip edilmiş uzuvları ve ıslak ruhlarıyla
nazikçe iç geçiriyorlar esrik cenazede
kim çağırdı ölüleri dansa?’ JM
sizleri bir aralık duygu duruşuna çağırıyorum.
Gerekli malzemeler: makas, neşter, ameliyat eldiveni, boraks, tel fırça, kova, deri iğnesi, pamuk, talaş, kil ve hayvanın büyüklüğüne uygun kova
Bir hayvan yaratıyoruz. Henüz hayal edilmemiş. İnsanca, pek insanca kibir, buna muktedirdir.
Aksiyon-1: Hayvanı buzluktan çıkarın ve çözülmeye bırakın. Sıvıların bedenden akmaya başlamasına izin vermeden işleme başlayın.
Tahnitçilik sanatı, diğer adıyla taksidermi.
Kelime Yunanca k ≥≥≥≥≥öç÷çç≤öçlöçççökenli olup düzenleme anlamına gelen taxis ve deri anlamına gelen derma eklerinden oluşmaktadır. Derinin düzenlenmesi. Sana ait olmayan.
Deriyi yüzme, içini boşaltma. Doğayı yapay olanla doldurma, koruma sanatı. Yapay-doğal hayat. Amacımız realist bir görüntü yakalamak. Hayvanlığın dondurulmuş halini.
Aksiyon-2: Bedeni inceleyip yaralanmaları, travma belirtilerini tespit edin.
travma yarasını deşmek, müstehcen gerçeğe dokunmak. H.F
Bedeni bölümlemek, parçalarına ayırıp incelemek. Bilgiye ulaşmak için. İlkele açılan bir pencere. Bakış altındaki yara.
Aksiyon-3: Tel fırça yardımıyla tüyleri iki yana açarak dikkatlice fırçalayın. Açılan yerden bir kesik atarak deriyi kaslardan ayırın.
İtalya’da bir müzede bulunan gergedanın ilk tahnit örneği olduğu söylenir. Bu metnin yazıldığı tarihten yaklaşık beş yüzyıl önce yapıldığı bilinen tahnit, söylentiye göre bugün hala bozulmamış şekilde ayaktadır. Bu gergedanın günümüzden 512 yıl, bir ay önce Roma’ya sergilenmek üzere gönderilen ve ondan bir yıl önce de Alman ressam Albert Dürer’in kendisini hiç görmediği halde resmettiği gergedanla aynı olduğu iddia edilir. Dürer’in kısacık bir tasvir ve adı bilinmeyen bir sanatçının eskizinden yola çıkarak hayal ettiği gergedan, bu hayalden 62 yıl sonrasında ikinci bir gergedanın Hindistan’dan batı kıyılarına ulaşmasına kadar muhtemelen tek gösterendi. Batılılar merak ediyor bilmedikleri yerlerden gelenleri.
Aksiyon-4: Bedeni, bedenin en az iki katı büyüklüğünde bir masaya yerleştirin. Kuyruktan başa ve göğüs kafesinin en geniş olduğu yerden sağdan sola bedeni ölçün.
Bedeni birimlerine ayırın. Bedeni bir simetriye göre yorumlayın.
Aksiyon-5: Dokuyu kurutmak için kesiğin içine boraks dökün ve fazla kanı bir bez yardımıyla silin.
Yaban hayatı hijyenik bir konuma getirin.
Dürer’in gergedanı kağıt üzerindeki yerini bulduktan tam olarak 335 yıl sonra henüz 14 yaşındayken tahnitçilik mesleğine adım atan İngiliz Walter Potter, antropomorfik tahnit sanatının babası olarak bilinir. Tavşanların köy okulu, farelerin kriket maçı, yavru kedilerin çay partisi, iki kafalı koyunlar, dört bacaklı tavuklar Potter’ın hayal gücünün örneklerindendir. Kurduğu müzede on bin farklı hayvan türünün doldurulmuş olduğu söylenir.
Aksiyon-6: Deri yüzme: Kesiğiniz bacaklara ulaşabileceğiniz derinliğe geldiğinde durun. Artık her bir dokuyu ve organı dikkatlice derisinden soyup çıkartabilirsiniz.
Kürklü bakış gHYaltında, çıplak insan. Çıplaklığından utanç duyduğu için utanan hayvan, insan. Hayvan çıplak olduğu için çıplak değildir. JD
Hayvanın haberi var mı?
Aksiyon-7: Dikkatlice bacakları bileklere kadar derisinden sıyırın ve ayakları bırakmak suretiyle eklem yerlerinden kesip çıkarın. Aynı şekilde kuyruğu da ucuna kadar derisinden soyun ve kuyruk kesici yardımıyla kesip atın.
Modern taksiderminin babası, İngiliz, ornitolog John Hancock’un tahnitçilik uygulayacağı kuşları kendisinin avladığı söylenir. Potter’ın ilk örneklerinden yaklaşık üç yıl sonra Londra’daki The Great Exhibiton – Büyük Sergi’de sergilediği kuş tahnitleri, önceki örneklerine göre oldukça gerçekçi olması açısından halk ve bilim adam-insanları tarafından büyük ilgiyle karşılanır. Sergideki yılanbalığını yakalamak üzere olan balıkçıl sahnesi o güne kadar hiçbir tahnitçinin yapamadığı kadar gerçekçi bir tasvir sunar. İnsan doğayı yakalar.
Aksiyon-8: Kafayı ve boynu dersinden sıyırın. Kafatasına olabildiğince yakın kesmek suretiyle kulakların kopmamasına dikkat ederek hayvanın yüzünü soyun.
Derisi yüzülen hayvanın içinden kim çıkıyor?
Hayvanın yüzü yok.
... insanın insaniyetsizliğinin habercileri, onun kırılgan kimliğinin ve bir yüze sahip olmayışının şahitleri...”: Homo ferus. Vahşi insan.
İnsan kesin bir modelle yaratılmadığı için (indiscreta opus imaginis), onun kendine has bir yüzü de yoktur (nec propriam faciem: age) ve yüzünü kendi iradesiyle hayvani ya da ilahi yönde şekillendirmelidir (tui ipsius quasi arbitrarius honorariusque plastes et fictor, in quam malueris tute formam effingas. Poteris in inferiora quae sunt bruta degenerare; poterisin superiora quae sunt divina ex tui animi sentetia regenerari) GA
Homo ferus: dört ayaklı, dilsiz ve tüyle kaplı. Homo ferus: tetrapus, mutus, hirsitus.
Aksiyon-9: Göz çukurlarının bozulmamasına dikkat ederek göz kapağını sıyırın. Bu deri oldukça hassastır. Çok fazla dikkat ister.
Grekçede düzenleme anlamına gelen taxis ve ad anlamına gelen nomia sözcüklerinin bir araya gelmesiyle oluşan taksonomi biyolojide kullanılan bir terim olup canlıların belirli kategorilere göre sınıflandırılması anlamına gelir. Canlılığın tasnifi.
Modern taksonominin kurucusu Carolus Linnaeus (18 yy. İsveç) homo ferus adını verdiği türden şöyle bahseder: dört ayaklı, dilsiz ve tüyle kaplı: tetrapus, mutus, hirsitus. Bu terimin içeriğinin 18. yüzyılda henüz kesinleşmemiş olduğu söylenir ve bazılarına göre homo ferusun farklı bir gene sahip insan ya da bir çeşit canavar olduğundan, bazılarına göre ise bozulmamış doğanın bir modeli ya da arketipsel ilkel olduğundan bahsedilir. JD
Carolus Linnaeus doğada büyümüş vahşi çocuklardan yola çıkarak homo ferusun taksonomi sistemini bozan nitelikteki kayıp halka olduğunu söylemiştir. Homo ferus, insanlardan uzakta, çoğunlukla da hayvanlarla temas halinde büyümüş çocuklar için kullanılmaktadır. İnsandan uzak hayvana yakın.
Aksiyon-10: Burnun deriye yapışık kalmasına dikkat ederek kıkırdaktan dikkatlice kesin.
Son olarak dudakları kesip çıkarın ve artık bedenden kurtulmuş bir deriyle baş başasınız. Derinin iç kısmını boraksa yatırın ve yarım saat bekletin.
Tahnitçilik sanatının ortaya çıkışıyla birlikte ilk örnekler nadire kabinelerindeki yerlerini almaya başlar. Nadire kabinelerinin, sıklıkla kullanılan ve harikalar odası anlamına gelen almanca adıyla wunderkammer’ın, yaygın örnekleri taksidermi sanatının yükselişine yakın bir tarihe rastlar. Bu mekanlar aristokrat ailelerin evlerinde bulunan ve doğa tarihi, jeoloji, etnografya, arkeoloji, dinsel veya tarihi değeri olan kalıntılar, sanat eserleri ve antikalar, tuhaf ve nadir hayvan tahnitleri gibi çok çeşitli kategoriler barındırır ve müzecilik anlayışının ilk örnekleri olarak bilinir. Bir tür mikrokosmoz. Dünyayı içine hapseden bir tiyatro. Sınıflandırılmış, egzotik dünya evinize geldi. Gösteri başlıyor. Vahşi doğa canlanıyor. Ona bir tarih kazandırmak gerek.
Doğa tarihi müzeleri ve hayvanat bahçeleri
hayvan-insan karşılaşmasının imkânsızlığını kanıtlayan abideler. JB
hayvana olan uzaklığımızı nasıl ölçeriz?
Aksiyon-11: Bu aşamada derinin üzerinde kalan etlerden ayrılması gerekmektedir. Neşter yardımıyla kalan etleri deriden sıyırın. Boraks etin gevşemesini sağlayarak işinizi kolaylaştıracaktır. Her bir ayak tırnaklara kadar etten ayrılmalı.
Homo ferus, o halde yaşam sınıflandırılamaz.
Aksiyon-12: Sırada dudak derisinin etten ayrılması var. Bu çok dikkat isteyen bir aşamadır. Dudakların doğal bir görünümde olması için ağzın iç kısmına kadar esneterek ters yüz edin.
Aksiyon-13: Derinin üstünde kalan boraksı bol suyla yıkayın ve deriyi talaş dolu kovaya yerleştirip bekletin. Sıra birleştirme işlemine geldi.
Hayvanın canı sıkılır mı?
Aksiyon-14: Bedenin ölçülerine ve beden pozisyonuna göre köpükten yapılmış modelinizi yontup hazırlayın. Bedeni deriye tam sığdırabilmek için biraz küçük olması gerekir.
Bu türden sınıflandırmaların ilk örneklerine Antik Yunan’da da rastlamaktayız. Platon, Aristoteles ve bazı diğer felsefeciler tarafından ortaya atılan scala naturae’ye –Ortaçağ’daki adı olan ‘Büyük Varoluş Zinciri’ne – göre türler en mükemmelden en kötüye doğru sıralanan bir hiyerarşi içinde tasvir edilirler. Bu görüş sadece insanın hayvandan daha üstün olduğu inancına değil aynı zamanda bazılarının daha üstün insan olduğu ve bazılarının daha az insan olduğu görüşüne yol açabilir mi?
Benzerler benzerlerle birlikte. Benzemeyenler dışarıda kalan. Bir goril neredeyse bir insan mı?
Aksiyon-15: Kulakların içine biraz kil koyup deriyi kafaya yerleştirerek giydirme işine başlayın. Cam gözleri yuvalarına yerleştirin. Dudakların içine ve ayaklara biraz kil yerleştirerek deriyi giydirin. Kuyruğun içine bükülebilir bir tel sokarak bedene monte edin ve istediğiniz formu verin.
Düzenlemek, sınıflandırmak. Simetri. Yaşam ve ölüm arasında gidip gelen nesneler.
Aksiyon-16: Kollara ve bacaklara masaj yaparak iyice yerleştirin ve doğal bir görünüme gelmelerine sağlayın.
Aksiyon-17: Kalın bir ip ya da misina yardımıyla tüylerin araya sıkışmamasına dikkat ederek deriyi birbirine dikin ve tüyleri tarayarak doğal görünümüne getirin.
Açıklığı tamir edin.
Aksiyon-18: Burnun içine kil yerleştirerek dik durmasını sağlayın ve burun deliklerinden sızan fazlalıkları temizleyin.
Yaşamı hiyerarşik bir sisteme göre temizleyiniz.
Aksiyon-19: Dudak derisini bir kürdan yardımıyla etlerin içine sokarak yerleştirin. Dudakları küçük mandallarla tutturarak kuruyup şekil almasını bekleyin.
Aksiyon-20: Gözlerin etrafındaki deriyi kürdan yardımıyla içine itin ve cam gözlerin doğal bir görünüme ulaşmasını sağlayın.
Bir zamanlar çok revaçta olan, vahşi hayatın müzelerde canlandırılmasını sağlayan bu meslek kolunun kaybolmakta olduğu söylenmekte. Müzeler bünyelerinde tahnit sanatçısı bulundurmaktan imtina ediyormuş. Televizyon öncesi zamanın sanal gerçeklik makinaları yok oluyor. Diyoramalarda doğayla teatral karşılaşmaların arkası kesiliyor. Ormana açılan gözetleme deliği. Bilgiye açılan pencere.
Aksiyon-21: Kulakları dik duracak şekilde aynı boyutta kesilmiş karton parçalarına ataçla tutturun.
Aksiyon-22: Realist bir görünüm sağladığınıza emin olmak için son kontrolleri yapın ve tamamıyla kuruması için 3 ila 5 gün bekleyin. Hayvanın canı sıkılır mı? Kuruduktan sonra ataçları ve mandalları çıkarın.
Hayvan yaşamınıza geri döndü, üstelik bu sefer ölümsüz. DH
Hakimiyet bir kez kuruldu mu, muhafaza etmek aciliyettir. Ancak belki saklamakta gecikiriz. DH
Ona bir tarih kazandırmak gerek. Hayvanın haberi var mı?
Tahnitçilik sanatı. Kelimenin tam anlamıyla çürümeye, biyolojik yok oluşa adanmış bir bilim. Hakikati on ikiden vurma. DH
Doldurulmuş oyuncak ayının patriarkal düzeni. Cennet bahçesinde taksidermi. DH
Taksidermi, hakikatin hizmetçisi. Organik mükemmelliği açık ve seçik ortaya koymak için hakikatin avcılığı. DH
Koruduğunuz hayat doğal mı?
Dikkat dikkat! Bu metin Hal Foster, John Berger, Giorgio Agamben, Jacques Derrida, Donna Haraway, Roland Barthes, Julia Douthwaite, Robert Marbury, iris ergül ve Jim Morrison’dan ve kullanıcıların değiştirmesine açık internet sitelerinden intihal yoluyla üretilmiştir, insanı hayvandan üstün kıldığı düşünülen dilde ve doğrulukları hakkında şüphe duyması gereken insanlar için yazılmıştır. Dilin tıkırtısında. RB Kim çağırdı ölüleri dansa?